Şimdiye kadar, hepimiz katlanabilir telefonların etrafındaki yutturmacayı duyduk. Güçlü bir çekicilikleri olduğunu ve şirketlerin bunun “bir sonraki büyük şey” olduğunu nasıl iddia ettiklerini biliyoruz. Ama soru şu, ne zaman? Ortalama bir alıcının elinde katlanabilirleri ne zaman görmeyi bekleyebiliriz?
İşte katlanabilirlerin popüler hale gelmesi için gereken birkaç şey.
1. Yüksek Fiyat
En bariz ama belki de en önemli faktörle başlayalım: fiyat. Sadece beş yıl önce, insanlara akıllı telefonların 1000 dolardan, hatta 2000 dolardan fazlaya mal olacağını söyleseydiniz, muhtemelen kahkahalarla gülerlerdi ama artık Fiyatlar 1000-2000 Bandında ilerlemekte.
Ancak şimdi, dünya katlanan, yuvarlanan veya dönen telefonlar gibi yeni akıllı telefon form faktörlerine geçerken, bu fiyatları ekranlarımızda ve reklam panolarımızda görmek alışılmadık bir durum değil. Teknoloji endüstrisinde yenilik her zaman memnuniyetle karşılansa da, insanların neden bir akıllı telefona binlerce dolar harcamasın ki ?
Neyse ki, doğası gereği teknoloji genellikle zamanla ucuzlar. 2021’den itibaren 500 dolarlık bir telefon, aynı fiyata 2016’dan çok daha fazlasını yapabilir. Aynı yörüngeyi takip ederlerse katlanabilirler ana akım haline gelebilir. Talep arttıkça, katlanabilir telefonlar zaman içinde ölçek ekonomileri yoluyla giderek daha uygun hale gelecek.
2. Daha Güçlü Ana Ekran
Katlanır ekran donanımı hala üzerinde durulması ve iyileştirilmesi gereken bir donanım.
Katlanabilir telefonlar, normal telefonların arkasıyla aynı malzemelerden yapılabildikleri için zaten oldukça dayanıklı bir dış cepheye sahip olsalar da, ön panelleri hala çok zayıf ve çizilmelere ve oyuklara meyilli. Katlama eyleminin gerçekleşmesini sağlamak için yumuşak, esnek bir malzemeye olan bariz ihtiyaç göz önüne alındığında, bu kaçınılmazdır.
Bugüne kadar yapılmış ve piyasaya sürülen tüm katlanabilir telefonlar bu sorunla boğuşuyor. Üreticiler sürekli iyileştirmeler yapmaya çalışıyor, ancak teknoloji henüz buna hazır değil.
3. Kırışıklık Yok
Tüm katlanabilirlerin bugüne kadar karşılaştığı bir diğer kaçınılmaz sorun ise katlanır ekrandaki kırışmadır. Görüyorsunuz, normal akıllı telefon camı (Gorilla Glass Victus gibi) statiktir ve bu nedenle gerçekten dayanıklı hale getirilebilir. Ancak katlanabilir bir telefondaki ekran günde birkaç kez katlanıp açıldığından, ortada kırışıyor ve gözle görülür bir kırışık bırakıyor.
Bu, parmağınızı ekranda kaydırırken günlük kullanımda kesintiye neden olabilir. Hiç kırışmadan katlanabilir bir telefon oluşturmak büyük bir zorluktur. Bu, iki ayrı statik ekrana ve 360 derecelik bir menteşeye sahip olduğu için kırışık olmayan Microsoft Surface Duo gibi bir şey yapmadığınız sürece.
4. Hava Boşluğu Yok
Katlanabilirlerin sahip olma eğiliminde olan bir başka donanım sorunu da hava boşluğudur. Katlanarak kapatıldığında, katlanabilir telefonlar tam olarak düz kapanmazlar çünkü bu, içindeki ekranı kırar. Bunu önlemek için ekran, hava, toz ve suyun geçebileceği bir boşluk bırakacak şekilde bükülür.
Bu sorunun çözülmesi çok daha kolay olmalı, çünkü Huawei Mate X2’nin, cihazın rekabetten daha düz bir şekilde katlanmasını sağlayarak bu boşluğu neredeyse kapatma konusunda çok etkileyici bir iş çıkardığını gördük.
5. Toz Direnci
Samsung Galaxy Z Fold 3 ve Flip 3 sayesinde, IPX8’in suya dayanıklılığını bir katlanabilir telefonda çalışırken gördük. Ancak, katlanabilir form faktöründe toza dayanıklılık bir sorun olmaya devam ediyor.
Toz, katlanabilir telefonlar için büyük bir sorun çünkü çok fazla hareketli parçaya sahipler. Herhangi bir küçük toz parçacığı, açıklıklarından herhangi biri yoluyla telefon gövdesine girerse, sorunlara neden olabilir ve cihazı öldürebilir. Bu sorun çözülene kadar, katlanabilir telefonunuzu sahile götürmek muhtemelen kötü bir fikirdir.
6. Daha İyi Pil Performansı
Katlanabilir bir telefon yapmak, tüm hareketli parçaları barındırmak için çok sayıda dahili gayrimenkulden fedakarlık etmek anlamına gelir. Menteşenin kendisi çok yer kaplar. Bu nedenle, katlanabilir telefonlar genellikle vasat bir pil ömrüne sahiptir – en azından hareketli parçalar çok fazla yer kaplamadığında sahip olabilecekleri kadar iyi değildir.
Parlak, yüksek yenileme hızına sahip AMOLED ekran zaten çok fazla güç tüketiyor. Ve birçok katlanabilir telefonun ana ekranı daha büyük olduğundan, normal telefonlar kadar uzun süre çalışmaya devam etmek için normalden daha fazla güce ihtiyaç duyarlar.
Bu, katlanabilir bir telefonunuz varsa, en çok ihtiyaç duyduğunuzda ölme olasılığının normalden daha yüksek olduğu anlamına gelir; bu da cihazın genel güvenilirliğini engeller.
7. Evrensel En Boy Oranı
İyileştirmeye ihtiyaç duyan sadece donanım değil, yazılımın da birkaç ince ayara ihtiyacı var.
Katlanabilir telefonlar, açıldığında kare şeklindeki şekilleri nedeniyle genellikle garip en boy oranlarına sahiptir. Örneğin, Galaxy Z Fold 3’ün ana ekranının 22.5:18 en boy oranı oldukça fazla rahatsızlığa davetiye çıkarıyor.
Çoğu YouTube videosu 16:9 en boy oranında çekilir, bu nedenle onları Fold 3’te (veya bu konuda diğer katlanabilir telefonların çoğunda) izlerken, video dolduramayacağından üstte ve altta iki dev siyah çubuk göreceksiniz. tüm ekran kendi kendine
8. Desteklenen Uygulamalar
Şu anda, katlanabilir form faktöründen uygun şekilde yararlanan yeterli uygulama yok. Uygulama geliştiricileri, uygulamalarını seçkin birkaç meraklı için değil, kitleler için yapar. Bu nedenle iPhone’lar genellikle Android telefonlardan daha fazla uygulama desteğine ve optimizasyona sahiptir; çünkü genellikle daha tutarlıdırlar.
Katlanabilir telefonlar, uygulama geliştiricilerinin ilgilenmesi için yeterli ellerde değil. Yine de Google, onları katlanabilir telefonlar için uygulamalar tasarlamaya ikna etmeye çalışıyor ve bu da Google’ın katlanabilir trendle uyumlu olduğunu gösteriyor.
